“Akdeniz Peyzajlarında Göçebe Hayvancılık” raporu, Yolda Girişimi tarafından hazırlanan ve Akdeniz havzasında 5 pilot sahada göçebe ve geleneksel hayvancılığın durumunu özetleyen bir çalışmadır. Modern tehditler karşısında bu geleneksel uygulamaları korumak için 13 örgüt ve MAVA Vakfı işbirliği yapmaktadır.
Yeni makale: Göçebe Hayvancılık ve Korunan Alanlar
PARKS: Uluslararası Korunan Alanlar ve Koruma dergisinin Mayıs 2019 sayısında yayımlanan Mobile Pastoralism and Protected Areas: Conflict, Collaboration and Connectivity (Göçebe Hayvancılık ve Korunan Alanlar: Çatışma, İşbirliği ve Bağlantısallık) isimli makalemizde, göçebe hayvancılığın korunan alanlar ve daha geniş peyzajlar arasındaki bağlantısallığa sağladığı katkıları ele aldık ve çatışmaları iş birliğine dönüştürmeye yönelik öneriler sunduk.
Bahar Göçüne Çıkıyoruz!
Bu bahar boyunca Sarıkeçili Yörüklerinden Bacak ailesinin yüzlerce kilometrelik göçüne katılacağız. Göç boyunca doğayla uyum içinde yaşayan göçebe hayvancıların doğayı nasıl koruyup zenginleştirdiklerini, kırsal ekonomilere katkılarını, sağlıklı gıda üretimlerini ve günlük yaşamlarındaki zorlukları sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.
Birleşmiş Milletler’den Meralar ve Göçebe Hayvancılık Kararı
Geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletler Çevre Asamblesi’nde onaylanan “Sürdürülebilir Meralar ve Göçebe Hayvancılık” kararı, göçebe hayvancılığın doğa ve topluma katkılarını vurguluyor. Karar, üye devletleri geleneksel bilgiler ışığında farkındalık yaratmaya, meraların korunmasına yönelik yenilikçi çözümleri ve küresel girişimleri desteklemeye teşvik ediyor.
Göçebe hayvancılara doğrudan destek
Yırtıcılarla çatışma yaşayan göçebe hayvancıların bilgi ve deneyimi çok değerlidir. Habitat kaybı hem doğayı hem de hayvancılığı tehdit etmekte, yırtıcıların sürülere saldırmasına yol açmaktadır. Buna karşı taşınabilir elektrikli çitleri Türkiye’de Koçbıyık ailesiyle test ettik. Bu yöntem, göçebe hayvancılar ve yırtıcılar için öldürücü olmayan bir çözüm sunuyor.
Bir Metrekare
Otlatmaya bağlı olarak evrimleşen bitkileri yün keçe ile bir metrekarede yeniden canlandıran Bir Metrekare projesi, göçebe hayvancılık ve biyoçeşitlilik arasındaki ilişkiyi yaratıcı bir şekilde sunan küresel bir sanat çalışmasıdır. Türkiye’deki ilk sergi, 8-9 Aralık 2018’de Alaçatı, İzmir’de gerçekleşmiştir.